Can Atalay için Adalet Nöbeti: ‘Cumhuriyet tarihinin kara lekesi’
Silahlı terör örgütü FETÖ ile bağlantıları ve iltisakları olduğu gerekçesiyle soruşturmalar geçiren savcılar tarafından hazırlanan Gezi Parkı Davası kapsamında ilk yargılamalarda iki kez beraat eden, daha sonra 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve AYM’nin hakkında iki kez ‘hak ihlali‘ kararı vermesine karşın milletvekilliği düşürülen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Avukat Can Atalay‘ın meslektaşları, arkadaşları ve ailesi, bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde Adalet Nöbeti tuttu.
AVUKATLARA MERDİVEN YASAĞI
Adliyenin vatandaş girişi olan C Kapısı Atrium alanında toplanmaya başlayan avukatların, merdivenlerde durarak fotoğraf çektirmeleri engellendi. Avukatlar, Atrium alanından alkışlarla adliye önüne çıktı. Adliye önünde, “Can Atalay meclise, Can Atalay’a özgürlük” yazılı pankart açıldı.
Hukukçular adına basın açıklamasını okuyan avukat Gülsün Sop, “Gün geçmiyor ki bir hak ihlali daha yaşanmasın, hukuk ayaklar altına alınmasın. Biraz evvel adliyede, mesleğimizi icra ettiğimiz yerde nerede durup nerede durmamamız gerektiğine karar vermeye çalışan güvenlik anlayışı, bir emniyet anlayışı bu dayatmanın en güzel kanıtlarından biri” diye konuştu.
“HUKUKSUZLUK, TBMM ÇATISI ALTINDA YAŞANDI”
Avukat Gülsün Sop, bu hafta da haksızlık ve hukuksuzluğun yaşandığını ancak bu kez yaşanan hukuksuzluğun TBMM çatısı altında yaşandığına dikkat çekti. Avukat Sop, Anayasa tanımazlık kervanına meclisin de katıldığını vurgulayarak, hak ve hukukun bu kez yasama organı tarafından ayaklar altına alındığını belirtti.
Sop, “Evet aklımız almıyor, dilimiz varmıyor ama millet iradesinin temsilcisi olan meclis, milli iradenin seçtiği bir milletvekilinin, Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürüyor. Üstelik Anayasa’ya aykırılığı, Anayasa Mahkemesi tarafından defalarca tescillenmiş bir yargı kararına dayanarak” dedi.
Gülsün Sop, bu durumun, TBMM’nin, kendi varlık nedeni olan milli iradeyi yok sayması olduğunu ifade ederek, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürüldüğü oturumun yapıldığı günün, cumhuriyet tarihinin utanç ve kara günü olarak anılması gerektiğini ifade etti.